Geleceğe Yatırımda Öncü Olan Kazanacak

SFS, Quick Sigorta ve Sigortacı Gazetesi sponsorluğunda GESİD tarafından gerçekleştirilen ve sosyal medya üzerinden canlı yayınlanan panelde sigorta teknolojileri masaya yatırıldı. Panelde konuşmacı olarak yer alan SFS Ortağı Ercan Turfan; içinde bulunduğumuz dönemde elindekini korumanın yanında geleceğe yatırım yapan şirketlerin kârlı çıkacağını söyledi.

Sigorta sektöründe deneyimli, sigorta müşterilerinde ve şirketlerinde yaptığı projelerle sektörü, iş ihtiyaçlarını iyi bilen ve sektörü geleceğe hazırlayan SFS’nin desteğiyle, finans teknolojilerinin sigorta ayağı olan InsurTech uygulamalarıyla ilgili GESİD, bir panel düzenledi. Sektördeki tüm oyuncuların sigortacılığın geleceği hakkında bilgi edinmesi ve hazır olmasını amaçlayan panel canlı olarak Facebook & Youtube platformu üzerinden yayınlandı. Moderatörlüğünü GESİD Eş Başkanı ve Sigortacı Gazetesi yazarı Sema Tüfekçiler’in yaptığı; SFS Ortağı Ercan Turfan, Quick Sigorta CEO’su Levent Uluçeçen, Guy Carpenter Türkiye Genel Müdürü Okan Utkueri ile Botudio Kurucu Ortağı Ali Erhan Tamer’in konuşmacı olarak katıldığı panele sosyal medyadan büyük ilgi gösterildi. İstanbul Teknik Üniversitesi Teknokent’teki canlı yayın organizasyonunun sponsoru ise Quick Sigorta oldu.


‘INSURTECH YATIRIMLARI YENİ BAŞLADI’
Panelde InsurTech girişimlerindeki ve yapay zeka kullanımındaki artışın, sigorta şirketlerinin ve çalışanlarının üzerindeki etkilerini değerlendiren Ercan Turfan, sigorta sektörünün tüm sektörler için poliçe hazırladığını, başka sektörlerdeki teknoloji gelişmelerin sigorta sektörü teknolojilerini doğrudan etkilediğini söyledi. Bu nedenle sigorta teknolojisinin diğer teknolojilerden sonra ortaya çıktığını ifade eden Turfan, sigortacılığın InsurTech yatırımları konusunda yolun başında olduğunu vurguladı. “ABD ve İngiltere’de InsurTech yatırımları daha yeni başlamasına rağmen büyük bir ivme ile büyüyor” diyen Turfan, InsurTech’te dünyada 2016 yılında 1.8 milyar dolar yatırım olduğunu, 364 startup kurulduğunu söyledi. “Sigorta sektöründe teknoloji sayesinde belki de ileride uyandığımız zaman kişisel bir MR ve test sistemine gireceğiz. Test edilebilen birçok hastalığın bulunmadığını, hangi besinlerimizin eksik olduğunu anında sistem tarafından bize bildirilecek ve burada alınan bilgiler doğrudan güvenli sağlık ve sigorta şirketi veri merkezine kendi isteğimizle gönderilecek. Sağlık poliçemiz de buna göre düzenlenecek” şeklinde konuştu. Dünyada bir firma kan örneğinden yüzün tüm portresini otomatik oluşturmakla uğraşırken diğer genom ve biyoteknoloji üzerine çalışan firmalarla birlikte sağlık teknolojileri ve diğer teknolojiler çok büyük bir hızla büyüyor. İlaç ve besin endüstrileri teknoloji ile birlikte kişisel hale geliyor. Ne yazık ki ülkemizde bu alanlardaki gelişmeler yok denecek kadar az.


‘AKLA VE KALBE SAHİP OLAN, İNSANDIR’
Turfan, Sigortacılıkta insan faktörünün önemini başına gelen bir olaydan verdiği örnekle şöyle açıkladı: “Geçtiğimiz günlerde yaşanan şiddetli yağışlar nedeniyle oturduğumuz evi su bastı. Bu sorunu çözmek için sigorta aracımız, oğlu ile beraber günlerce uğraştı. O aracının mesleğine verdiği önem, aklını ve kalbini işinde kullanışı öne çıktı. Aracılık ve sigortacılık zor bir meslek. Sigorta teknolojisi insana yaklaşımı artırır, aklı ve kalbi daha iyi, hızlı ve kolay kullanmayı sağlar. Yapay zekaya yön veren, onu yöneten ve yönlendiren insandır. Yapay zeka ve teknolojiler araç olarak doğru kullanıldığında, akıl ve kalp birlikte kullanılarak yönlendirildiğinde insanlığa büyük değer katacak.” Bu pencereden bakıldığı zaman yapay zekayı yönetecek olanın her zaman insan olacağını öngören Turfan, birlik olmanın ve müşteriyi anlama noktasında birleşmenin , sektöre değer kazandıracağını sözlerine ekledi: “Diğer canlılardan ayırt eden, akla ve kalbe sahip olan insan. Sigorta sektöründekilere kazandıracak olan, aracılar ve servis sağlayıcılar olarak birlikte çalışmamız. Dünyanın en büyük 4. sigorta pazarı İngiltere’de 900’ün üzerinde sigorta şirketi, 330.000 dolayında sigorta çalışanı var. Yapay zeka kullanımı yaygınlaştığı sürece aracıya ve insana olan ihtiyaç da paralel olarak artacak, insanın önemi artacak. Akıl ve kalbimizi daha çok ve hızlı kullanmaya başladıkça teknolojiyi ve sektörü geliştireceğiz. Müşteriyi, insanı en iyi şekilde anlayan, ekosistem ihtiyaçlarına çözüm getiren, teknolojiyi bu yönde en iyi şekilde bir araç olarak kullanmayı başarabilen şirketler öne çıkacak ve bu şirketler asla yok olmayacak.”


‘TEKNOLOJİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL’
En büyük teknoloji şirketlerinden Google’ın geçtiğimiz yıllarda sigorta sektörüne atılması ve kısa bir süre sonra çekilmesi sigorta sektöründe büyük yankı uyandırmıştı. Google’ın sigortacılık macerasını yorumlayan Turfan, “Google Compare büyük bir sektöre girdi ve geri çekildi. Demek ki; sigorta teknolojisini üreten taraf olmak yeterli değil. Bu sektörde başarılı olabilmeniz için sigortacı olmanız gerekiyor. Teknoloji sadece bir araç. Bizdeki en büyük sorun uzmanlık alanlarımıza odaklanmıyor olmamız. Bir ara bazı finans kurumlarının inşaat departmanları bile vardı. İnşaat gibi mimarlığın önemli olduğu bir alandan finans kurumları çıkmaları gerektiğini yıllar sonra anladı. Başarılı olan InsurTech ve FinTech firmalarına baktığınızda öncelikle müşteri ihtiyacına en iyi cevap verdiklerini, ekosistemlerini ve teknolojiyi en iyi şekilde kullandıklarını görürsünüz. Özünde insan ve müşteri yatar. Teknoloji sadece araç. Önemli olan kendi faaliyet alanına odaklanmak. Sigorta kurumlarının teknoloji üretmeyi ekosistemi ile odaklanmış teknoloji firmaları ile yapmaları gerek, ancak ortak akılla, kurumlar birlikte çalışarak daha iyi ve hızlı ilerleyebilir, teknolojiye sahip olmak değil onu en iyi şekilde kullanma kültürü geliştirmek rekabet avantajı sağlar” diye konuştu.