Doğal Afet Sigortalar Kurumu’nun (DASK) primlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu Başkanı Recep Uncuoğlu; “DASK primlerinin yapıların deprem performansına göre kademeli olarak arttırılacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” dedi.
TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu, TBMM Başkanlığı’na sunacakları raporda yer verecekleri önerilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Komisyonun 10 Kasım 2020 tarihinde göreve başladığını hatırlatan Uncuoğlu, üç aylık sürenin ardından bir aylık ek süre aldıklarını ve çalışmalarının 20 Mart 2021 tarihi itibarıyla tamamlanacağını söyledi. Uncuoğlu, komisyon olarak depremin yaşandığı İzmir ve Elazığ’da incelemeler yaptıktan sonra da raporu tamamlayıp TBMM Başkanlığı’na sunacaklarını dile getirdi.
Doğal Afet Sigortalar Kurumu’nun (DASK) primlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine ve bu konuda da önerilerde bulunacaklarını açıklayan Uncuoğlu, şöyle devam etti; “DASK primlerinin yapıların deprem performansına göre kademeli olarak arttırılacak şekilde yeniden düzenlenmesi önerilerimiz arasında olacak. DASK’ta biriken fonların belli kurallar ve oranlar dahilinde mutlaka konut dönüşümünde kullanılacak şekilde düzenlenmesini isteyeceğiz. Bugün DASK; bir binanın güvenli olup olmadığına bakmadan sadece metrekaresine ve azami bir teminat büyüklüğüne göre uygulama yapıyor. Deprem riski düşük olan bir yapının priminin daha az; depreme karşı güvenliği olmayan, ömrü belli bir yaşın üstünde olan yapılardan da daha yüksek oranda sigorta primi alınmasını istiyoruz. Eski ve güvensiz binaların emlak vergileri arttırılmalı. Buradan elde edilen gelirlerin bir fon mantığı içerisinde mutlaka kentsel dönüşümde kullanılmasını öneriyoruz.”
Bir bina yapıldıktan sonra yıllarca resmi denetime tabi tutulmadığına işaret eden Uncuoğlu, “Bir takım tadilatlar, ilaveler yapılabiliyor. Bina altlarında imalathaneler yapılıyor. Bunlar binaların temel veya kolonlarına zararlar verebiliyor. Bunun için tıpkı araçları muayene ettiğimiz gibi; binaların taşıyıcı sistemlerinin belli periyotlarda denetlenmesini ve binanın ruhsat aldığı planına göre; kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesini sağlayacak bir uygulama öneriyoruz. Bu periyotlar binaların risk durumuna göre değişebilir” dedi.
Depreme karşı güvenli olmayan en riskli gruptaki binaların alınıp satılmasının ve kiralanmasının da önüne geçeceklerini kaydeden Uncuoğlu, “Bu çalışmaların ardından depreme karşı güvenli olmayan en yüksek risk grubunda bulunan binaların alınıp satılamaması ve kiralanmaması için tapuya şerh düşülmesi ve kamu hizmetlerinden men edilmesini içeren bir önerimiz olacak.” açıklamasını yaptı.
TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemleri Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu, TBMM Başkanlığı’na sunacakları raporda yer verecekleri önerilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Komisyonun 10 Kasım 2020 tarihinde göreve başladığını hatırlatan Uncuoğlu, üç aylık sürenin ardından bir aylık ek süre aldıklarını ve çalışmalarının 20 Mart 2021 tarihi itibarıyla tamamlanacağını söyledi. Uncuoğlu, komisyon olarak depremin yaşandığı İzmir ve Elazığ’da incelemeler yaptıktan sonra da raporu tamamlayıp TBMM Başkanlığı’na sunacaklarını dile getirdi.
Doğal Afet Sigortalar Kurumu’nun (DASK) primlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine ve bu konuda da önerilerde bulunacaklarını açıklayan Uncuoğlu, şöyle devam etti; “DASK primlerinin yapıların deprem performansına göre kademeli olarak arttırılacak şekilde yeniden düzenlenmesi önerilerimiz arasında olacak. DASK’ta biriken fonların belli kurallar ve oranlar dahilinde mutlaka konut dönüşümünde kullanılacak şekilde düzenlenmesini isteyeceğiz. Bugün DASK; bir binanın güvenli olup olmadığına bakmadan sadece metrekaresine ve azami bir teminat büyüklüğüne göre uygulama yapıyor. Deprem riski düşük olan bir yapının priminin daha az; depreme karşı güvenliği olmayan, ömrü belli bir yaşın üstünde olan yapılardan da daha yüksek oranda sigorta primi alınmasını istiyoruz. Eski ve güvensiz binaların emlak vergileri arttırılmalı. Buradan elde edilen gelirlerin bir fon mantığı içerisinde mutlaka kentsel dönüşümde kullanılmasını öneriyoruz.”
Bir bina yapıldıktan sonra yıllarca resmi denetime tabi tutulmadığına işaret eden Uncuoğlu, “Bir takım tadilatlar, ilaveler yapılabiliyor. Bina altlarında imalathaneler yapılıyor. Bunlar binaların temel veya kolonlarına zararlar verebiliyor. Bunun için tıpkı araçları muayene ettiğimiz gibi; binaların taşıyıcı sistemlerinin belli periyotlarda denetlenmesini ve binanın ruhsat aldığı planına göre; kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesini sağlayacak bir uygulama öneriyoruz. Bu periyotlar binaların risk durumuna göre değişebilir” dedi.
Depreme karşı güvenli olmayan en riskli gruptaki binaların alınıp satılmasının ve kiralanmasının da önüne geçeceklerini kaydeden Uncuoğlu, “Bu çalışmaların ardından depreme karşı güvenli olmayan en yüksek risk grubunda bulunan binaların alınıp satılamaması ve kiralanmaması için tapuya şerh düşülmesi ve kamu hizmetlerinden men edilmesini içeren bir önerimiz olacak.” açıklamasını yaptı.