Swiss Re, hem küresel sigorta sektörüne hem de ekonomiye dair kısa vadeli öngörülerini açıkladı. Buna göre, hem 2019 hem de 2020’de küresel sigorta sektörü %3 civarında büyüyecek. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle de Çin, hem hayat hem de hayat dışında büyümenin lokomotifi olacak.
Gelecekte sigorta sektöründe büyümenin ve kârlılığı artırmanın anahtarı teknoloji ve veri olacak. Dijitalizasyon arttıkça sigortacılıkta süreçler de gelişecek. Underwriting ve fiyatlama süreçlerinin yanı sıra müşteriye erişme yolları da bundan payını alacak. Makine öğrenmesi gibi gelişmeler sebebiyle hasar yönetimi giderek daha etkili bir şekilde yapılabilecek. Yapay zeka ve akıllı analitikler hayat sigortaları gibi daha karmaşık branşlarda verilerin değerlendirilmesini kolaylaştıracak ve süreçleri hızlandıracak.
2018 yılında hayat dışında küresel prim üretimi %3 civarında büyüme gösterdi. Swiss Re’ye göre, önümüzdeki iki yıl da hayat dışında benzer büyüme oranları gözlemlenecek. Hayat dışında küresel büyümenin lokomotifi, 2018 yılında %8 büyüyen, 2019 ve 2020’de de aynı oranda büyümesi beklenen gelişmekte olan ülkeler olacak.
Swiss Re’nin öngörülerine göre, hayat dışında büyüme küresel açıdan dengeli bir şekilde sürecek. Artan primlerle beraber, Asya Pasifik Bölgesi’nde ortalamanın üstünde bir büyüme kaydedilecek. Çin dışındaki gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranları 2018’e kıyasla daha yüksek olacak. ABD ve Çin’de ise, 2018’e kıyasla daha yavaş bir büyüme gözlemlenecek.
Hayat tarafına bakıldığındaysa, 2018 yılında küresel prim üretiminde %1.6 artış görüldü. Büyüme oranı, son beş yıllık ortalamanın biraz altında seyretti. Gelişmiş pazarlarda üretim %1.7 artarken, gelişmekte olan pazarlarda büyüme yavaşladı ve %1.3 olarak gerçekleşti.
Son yıllarda, hayat prim üretimindeki artış çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerden geldi, ancak 2018’de bu durum değişti. Bunun sebebi, hayat tarafında büyümenin lokomotifi konumundaki Çin’de hayat branşının %1.8 daralması oldu. Çin hariç bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerde hayat prim üretimi %5 arttı.
Önümüzdeki yıllarda Çin’de hayat pazarının yine canlanmasıyla beraber, gelişmekte olan ülkelerde hayat prim üretimi %9 artacak. Gelişmiş pazarlardaysa büyüme olağan seyrinde sürecek.
Yakın gelecekte de küresel sigortacılıkta büyümenin lokomotifi olacağı düşünülen gelişmekte olan ülkelerde sigortacılığın büyümesi makroekonomik trendlere paralel olarak ilerliyor. Gelişmekte olan pazarlarda 1980’lerde %20’lerde olan prim üretimi artışı, 2000’lerde %9.5’e, 2010-2017 arasındaysa %6.8’e düştü.
Buna karşın Swiss Re, gelişmekte olan ülkelerde sigortacılığın daha uzun süre büyüyen bir sektör olacağını düşünüyor. Ekonomik gücün batıdan doğuya kayması, Asya’nın küresel sigortacılığı büyüten önemli bir merkez konumunda kalacağını gösteriyor. 2000 yılında küresel prim üretiminin %5.6’sına ev sahipliği yapan gelişmekte olan ülkelerin, 2017 yılında paylarını %18.8’e çıkardığı biliniyor. Bu paydaki yükselişte Çin ve gelişmekte olan Asya’nın büyük etkisi bulunuyor. Özellikle de 2000 yılında küresel prim üretimindeki payı %0.8 olup, 2017 yılında payını %9.7’ye çıkaran Çin burada çok önemli bir rol oynuyor. Gelişmekte olan ülkelerde beklenen ekonomik yavaşlamaya karşın, 2028 yılında bu ülkelerin küresel üretimdeki payının %28’e, Çin’in payının ise tek başına %16’ya çıkması bekleniyor.
Gelecekte sigorta sektöründe büyümenin ve kârlılığı artırmanın anahtarı teknoloji ve veri olacak. Dijitalizasyon arttıkça sigortacılıkta süreçler de gelişecek. Underwriting ve fiyatlama süreçlerinin yanı sıra müşteriye erişme yolları da bundan payını alacak. Makine öğrenmesi gibi gelişmeler sebebiyle hasar yönetimi giderek daha etkili bir şekilde yapılabilecek. Yapay zeka ve akıllı analitikler hayat sigortaları gibi daha karmaşık branşlarda verilerin değerlendirilmesini kolaylaştıracak ve süreçleri hızlandıracak.
2018 yılında hayat dışında küresel prim üretimi %3 civarında büyüme gösterdi. Swiss Re’ye göre, önümüzdeki iki yıl da hayat dışında benzer büyüme oranları gözlemlenecek. Hayat dışında küresel büyümenin lokomotifi, 2018 yılında %8 büyüyen, 2019 ve 2020’de de aynı oranda büyümesi beklenen gelişmekte olan ülkeler olacak.
Swiss Re’nin öngörülerine göre, hayat dışında büyüme küresel açıdan dengeli bir şekilde sürecek. Artan primlerle beraber, Asya Pasifik Bölgesi’nde ortalamanın üstünde bir büyüme kaydedilecek. Çin dışındaki gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranları 2018’e kıyasla daha yüksek olacak. ABD ve Çin’de ise, 2018’e kıyasla daha yavaş bir büyüme gözlemlenecek.
Hayat tarafına bakıldığındaysa, 2018 yılında küresel prim üretiminde %1.6 artış görüldü. Büyüme oranı, son beş yıllık ortalamanın biraz altında seyretti. Gelişmiş pazarlarda üretim %1.7 artarken, gelişmekte olan pazarlarda büyüme yavaşladı ve %1.3 olarak gerçekleşti.
Son yıllarda, hayat prim üretimindeki artış çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerden geldi, ancak 2018’de bu durum değişti. Bunun sebebi, hayat tarafında büyümenin lokomotifi konumundaki Çin’de hayat branşının %1.8 daralması oldu. Çin hariç bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerde hayat prim üretimi %5 arttı.
Önümüzdeki yıllarda Çin’de hayat pazarının yine canlanmasıyla beraber, gelişmekte olan ülkelerde hayat prim üretimi %9 artacak. Gelişmiş pazarlardaysa büyüme olağan seyrinde sürecek.
Yakın gelecekte de küresel sigortacılıkta büyümenin lokomotifi olacağı düşünülen gelişmekte olan ülkelerde sigortacılığın büyümesi makroekonomik trendlere paralel olarak ilerliyor. Gelişmekte olan pazarlarda 1980’lerde %20’lerde olan prim üretimi artışı, 2000’lerde %9.5’e, 2010-2017 arasındaysa %6.8’e düştü.
Buna karşın Swiss Re, gelişmekte olan ülkelerde sigortacılığın daha uzun süre büyüyen bir sektör olacağını düşünüyor. Ekonomik gücün batıdan doğuya kayması, Asya’nın küresel sigortacılığı büyüten önemli bir merkez konumunda kalacağını gösteriyor. 2000 yılında küresel prim üretiminin %5.6’sına ev sahipliği yapan gelişmekte olan ülkelerin, 2017 yılında paylarını %18.8’e çıkardığı biliniyor. Bu paydaki yükselişte Çin ve gelişmekte olan Asya’nın büyük etkisi bulunuyor. Özellikle de 2000 yılında küresel prim üretimindeki payı %0.8 olup, 2017 yılında payını %9.7’ye çıkaran Çin burada çok önemli bir rol oynuyor. Gelişmekte olan ülkelerde beklenen ekonomik yavaşlamaya karşın, 2028 yılında bu ülkelerin küresel üretimdeki payının %28’e, Çin’in payının ise tek başına %16’ya çıkması bekleniyor.