Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, TSB olarak tüm paydaşlarla birlikte trafik güvenliği konusunda üzerlerine düşen görevleri eksiksiz bir şekilde yapmaya devam edeceklerini söyledi.
İçişleri Bakanlığı tarafından 2012 yılında üzerinde çalışılmaya başlanılan ve geride kalan süre içinde büyük başarı elde edilen Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı’nda yeni bir döneme geçildi. Sigorta sektörü de öncelikli paydaşlardan biri olarak söz konusu strateji ve eylem planına desteğini ilk günden bu yana sürdürürken sigorta şirketlerinin çatı kurumu Türkiye Sigorta Birliği, 2021–2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Trafik Medya Yüzlerinin Tanıtımı ve Trafik Medya Ödülleri Programı’nda Trafik Medya Ödülleri Değerlendirme Kurulu Üyeliği sebebiyle plaketle onurlandırıldı.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Türkiye Sigorta Birliği adına plaketi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Atilla Benli, “Cumhurbaşkanımızın büyük önem verdiği; İçişleri Bakanlığımızın da uzun yıllardır sürdürdüğü ve büyük başarı elde ettiği trafik güvenliği konusu sigorta sektörümüzün de en öncelikli konularından biridir.” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği çatısı altındaki tüm şirketler ve sektör paydaşlarıyla birlikte; yetkili kamu kurumlarıyla iş birliği içinde trafikteki can ve mal kayıplarını azaltmaya yönelik sosyal projeleri desteklemenin gururunu yaşadıklarının altını çizen Atilla Benli, “Ülkemiz, İçişleri Bakanlığımız 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle trafik güvenliği konusunda çıktığı yolda birçok sektör ve kurumla birlikte yoğun şekilde çalışarak trafik kazalarındaki can kayıplarını azaltmada yüzde 50 düşüş hedefini tutturan iki ülkeden biri oldu.” diye konuştu.
Trafik güvenliğinin sağlanmasında İçişleri Bakanlığı’nın üstün gayret ve yönlendirmelerinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Benli, “Can ve mal kayıplı trafik kazalarının azaltılması için yürütülen istikrarlı strateji ve yıldan yıla kat edilen yol; son derece kıymetlidir. Emniyet kemeri takma, trafik kurallarına uyma, hız sınırını aşmama, çocuk koltuğu takma ve alkollü araba kullanmama artık neredeyse tartışmaya kapalı konular haline geldi. Edinilmiş birer davranış olarak hayatımızdaki yerini aldı. Aynı şekilde en kısa zamanda direksiyon başında telefonla konuşmama ve yazışmamayı da alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Özellikle gençlerimizi bu konuda bilinçlendirecek projeler geliştirmek ve uygulamak büyük önem taşıyor. Bilindiği üzere ülkemiz 2017’de yaya öncelikli trafik düzenine geçti. Bu kapsamda hayata geçirilen önlemler ve artırılan cezalar trafik kazalarının azalmasında büyük rol oynadı.”
Benli, “Aynı şekilde ulaşım altyapımızın büyük yatırımlarla hızla modernleştirilmesi de ölümlü trafik kazaların azaltılmasında belirgin bir azalışa etken oldu. Bilinçlendirme çalışmalarına da büyük önem veren İçişleri Bakanlığımız, 7’den 77’ye toplumun tüm kesimlerine ulaşacak projeler hayata geçirdi. Öte yandan Cumhurbaşkanımızın imzasıyla 3 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan; ‘Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi (2021-2030) ve Karayolu Trafik Güvenliği Eylem Planı’na (2021-2023)’ ilişkin genelgeyle, trafik kazalarının küresel ölçekte insan hayatına olumsuz etki eden nedenlerin başında geldiği belirtildi. Bu durumun ulusal ve uluslararası düzeyde trafik güvenliğine ilişkin sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların iş birliği içinde sistematik biçimde çalışmalarını zorunlu kıldığının altı çizildi. TSB olarak tüm paydaşlarımızla birlikte biz de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, trafik güvenliği konusunda üzerimize düşen görevleri eksiksiz bir şekilde yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Trafik güvenliği hareketini büyütmek ve daha geniş kitlelere yaymak için biz de sigorta sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz.” diyen Benli sözlerini şöyle tamamladı; “Sigorta sektörünün çatı kuruluşu olarak en büyük sorumluluğumuz bireysel, toplumsal ve ekonomik refahın artmasını sağlamak üzere sigortalılık bilincini artırmaktır. Şirketlerimiz nezdinde ise sigortalılarımızın hasarının ivedilikle karşılanmasıdır. Yükümlülüklerimizi yerine getirerek hayatın sürekliliğine katkıda bulunmak üzere çok çalışıyoruz. Ancak biliyoruz ki; hiçbir tazminat kaybettiğimiz canları yerine koyamaz.”
İçişleri Bakanlığı tarafından 2012 yılında üzerinde çalışılmaya başlanılan ve geride kalan süre içinde büyük başarı elde edilen Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı’nda yeni bir döneme geçildi. Sigorta sektörü de öncelikli paydaşlardan biri olarak söz konusu strateji ve eylem planına desteğini ilk günden bu yana sürdürürken sigorta şirketlerinin çatı kurumu Türkiye Sigorta Birliği, 2021–2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Trafik Medya Yüzlerinin Tanıtımı ve Trafik Medya Ödülleri Programı’nda Trafik Medya Ödülleri Değerlendirme Kurulu Üyeliği sebebiyle plaketle onurlandırıldı.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Türkiye Sigorta Birliği adına plaketi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Atilla Benli, “Cumhurbaşkanımızın büyük önem verdiği; İçişleri Bakanlığımızın da uzun yıllardır sürdürdüğü ve büyük başarı elde ettiği trafik güvenliği konusu sigorta sektörümüzün de en öncelikli konularından biridir.” dedi.
Türkiye Sigorta Birliği çatısı altındaki tüm şirketler ve sektör paydaşlarıyla birlikte; yetkili kamu kurumlarıyla iş birliği içinde trafikteki can ve mal kayıplarını azaltmaya yönelik sosyal projeleri desteklemenin gururunu yaşadıklarının altını çizen Atilla Benli, “Ülkemiz, İçişleri Bakanlığımız 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle trafik güvenliği konusunda çıktığı yolda birçok sektör ve kurumla birlikte yoğun şekilde çalışarak trafik kazalarındaki can kayıplarını azaltmada yüzde 50 düşüş hedefini tutturan iki ülkeden biri oldu.” diye konuştu.
Trafik güvenliğinin sağlanmasında İçişleri Bakanlığı’nın üstün gayret ve yönlendirmelerinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Benli, “Can ve mal kayıplı trafik kazalarının azaltılması için yürütülen istikrarlı strateji ve yıldan yıla kat edilen yol; son derece kıymetlidir. Emniyet kemeri takma, trafik kurallarına uyma, hız sınırını aşmama, çocuk koltuğu takma ve alkollü araba kullanmama artık neredeyse tartışmaya kapalı konular haline geldi. Edinilmiş birer davranış olarak hayatımızdaki yerini aldı. Aynı şekilde en kısa zamanda direksiyon başında telefonla konuşmama ve yazışmamayı da alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Özellikle gençlerimizi bu konuda bilinçlendirecek projeler geliştirmek ve uygulamak büyük önem taşıyor. Bilindiği üzere ülkemiz 2017’de yaya öncelikli trafik düzenine geçti. Bu kapsamda hayata geçirilen önlemler ve artırılan cezalar trafik kazalarının azalmasında büyük rol oynadı.”
Benli, “Aynı şekilde ulaşım altyapımızın büyük yatırımlarla hızla modernleştirilmesi de ölümlü trafik kazaların azaltılmasında belirgin bir azalışa etken oldu. Bilinçlendirme çalışmalarına da büyük önem veren İçişleri Bakanlığımız, 7’den 77’ye toplumun tüm kesimlerine ulaşacak projeler hayata geçirdi. Öte yandan Cumhurbaşkanımızın imzasıyla 3 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan; ‘Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi (2021-2030) ve Karayolu Trafik Güvenliği Eylem Planı’na (2021-2023)’ ilişkin genelgeyle, trafik kazalarının küresel ölçekte insan hayatına olumsuz etki eden nedenlerin başında geldiği belirtildi. Bu durumun ulusal ve uluslararası düzeyde trafik güvenliğine ilişkin sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların iş birliği içinde sistematik biçimde çalışmalarını zorunlu kıldığının altı çizildi. TSB olarak tüm paydaşlarımızla birlikte biz de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, trafik güvenliği konusunda üzerimize düşen görevleri eksiksiz bir şekilde yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Trafik güvenliği hareketini büyütmek ve daha geniş kitlelere yaymak için biz de sigorta sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz.” diyen Benli sözlerini şöyle tamamladı; “Sigorta sektörünün çatı kuruluşu olarak en büyük sorumluluğumuz bireysel, toplumsal ve ekonomik refahın artmasını sağlamak üzere sigortalılık bilincini artırmaktır. Şirketlerimiz nezdinde ise sigortalılarımızın hasarının ivedilikle karşılanmasıdır. Yükümlülüklerimizi yerine getirerek hayatın sürekliliğine katkıda bulunmak üzere çok çalışıyoruz. Ancak biliyoruz ki; hiçbir tazminat kaybettiğimiz canları yerine koyamaz.”