Sigorta sektörünün 2020 yılını ve 2021 yılı beklentilerini değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli; kişilerde sağlık bilincinin artması, risk algısının yükselmesi ve bilinirliğin artması nedeniyle özel ve tamamlayıcı sağlık sigortalarına talebin artarak devam edeceğini söyledi.
Benli salgın sonrasında evden çalışma modeli ile birlikte tamamen teknoloji üzerinden yürütülen bir iş modeli yapısına geçilmiş olduğunu, dolayısıyla bilgi güvenliği kavramının öneminin daha da belirgin hale geldiğini, bu kapsamda, şirketlerin ilk defa dışarıdan yapılacak herhangi bir siber saldırı ile iş faaliyetlerinin tamamen durma noktasına gelme riskiyle karşılaştığını anlattı. Artan tehditler ve veri ihlalleri maliyetini önlemek adına şirketlerin siber saldırılara karşı güvenlik harcamalarını artırırken, siber risk sigortalarına olan talepte bir artış meydana geldiğini belirten Benli, şöyle devam etti; “Şirketler siber saldırıların neden olacağı iş durması risklerinin yanı sıra bireysel sigortalılar da maddi olmayan varlıklarını ve kişisel verilerini korumak amacıyla siber risk sigortası talep etmeye başladı. Gelişen teknolojinin getirmiş olduğu bu yeni riske ilişkin algının önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi ürün çeşitliliğine ve teminat sunan sigorta şirketi sayısına yansıyacaktır.”
Benli, 2021 yılında gelişmesini bekledikleri alanlarda arasında tarım sigortası, işsizlik sigortası ve alacak sigortasının da yer aldığını açıkladı. “İklim değişikliği kaynaklı olağanüstü hava olaylarındaki artışlar, bireysel sigortalar yanında tarım sigortalarında da önemli bir penetrasyon artışına ve parametrik sigorta; gelir koruma sigortası gibi tüketici ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünlerin kurgulanmasına neden olacak” diyen Benli, salgın hastalık ve sokağa çıkma kısıtlamalarının; çalışanların işsizlik sigortasına yönelik talebinde de artışa neden olacağını söyledi. Benli, salgın döneminde reel sektörün özellikle finansal sigortalara ihtiyacında artış olduğuna işaret ederek; “Alacak sigortasına yönelik talebin, Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın kapsamının genişletilmesinin de etkisiyle 2021 yılında da artarak devam etmesi beklenmektedir.
TSB Başkanı Atilla Benli, salgın döneminin, reel sektörde ve hizmet sektöründeki etkileri göz önüne alındığında tasarrufun öneminin arttığını kaydetti. “Bireysel Emeklilik Sistemi’nin sürdürülebilir büyümesinin desteklenmesi için sayısı 20 milyonu aşan 18 yaş altı kesimin sisteme dahil edilebilmesini sağlayacak düzenlemenin yapılması önemli bir adım olacaktır” diyen Benli, şu açıklamayı yaptı; “Yeni bir hedef kitle sağlayacak 18 yaş altı kesimin BES’e dahil edilmesi; ve BES’te dijitalleşmenin artırılmasının yanı sıra 2021 yılı ajandamızda yer alan ulusal tasarrufların artırılması ve bu amaçla; BES’in geliştirilmesi için üst politika metinlerinde de yer alan otomatik katılım uygulamasının revizyonu ile Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine geçiş; dövizli BES uygulaması; BES birikimlerinin teminat gösterilmesine imkân sağlanması veya kısmi çekiş hakkı verilmesi’ gibi düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.”’
Benli, TSB olarak hayat sigortalarında 2021 gündeminde olacak konuları şöyle aktardı; “Strateji Programı kapsamındaki çalışma gruplarımız ve ilgili komitelerimizle hayat branşında; kredi bağlantılı sigortaların yanı sıra birikimli hayat ürünlerinin gelişmesi, hayat sigortalarında ürün çeşitliliğinin ve penetrasyonun artırılması amacıyla çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalara İlişkin mevzuat, Türk Ticaret Kanunu’nun Hayat Sigortalarına İlişkin Maddelerinde ihtiyaç duyulan düzenlemelere ilişkin çalışmalar yaptık, önerilerimizi otoriteyle paylaştık. Hayat sigortalarında, eğitim sigortası, yıllık gelir sigortası, uzun süreli bakım sigortası gibi ürünlerin geliştirilmesi gündemimizde yer alacak.”
Salgının başlangıcında, sigorta şirketlerinin poliçelerde salgın hastalık riskini kapsam dışı tutmalarına ve bu risk için prim almamış olmalarına rağmen; Covid-19 tedavisi giderlerini ödeme kararlarını kamuoyu ile paylaştığını hatırlatan Benli; “Bu kapsamda, fark ücreti ve tedavi giderleri sektörümüz tarafından jest uygulaması kapsamında karşılanmakta olup 15 Aralık 2020 tarihi itibarıyla; sağlık sigortaları kapsamında gerçekleşen tazminat tutarı yaklaşık 105.9 milyon TL’ye ulaşmıştır. 2020 yılı kasım ayı sigortalı adetlerine bakıldığında; tamamlayıcı sağlık sigortalısının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25 oranında artarak 1 milyon 573 bin 665 kişiye; özel sağlık sigortalı sayısı ise hemen hemen aynı seviyede kalarak 2 milyon 283 bin 769’a ulaştığı görülmektedir.” dedi.
Benli salgın sonrasında evden çalışma modeli ile birlikte tamamen teknoloji üzerinden yürütülen bir iş modeli yapısına geçilmiş olduğunu, dolayısıyla bilgi güvenliği kavramının öneminin daha da belirgin hale geldiğini, bu kapsamda, şirketlerin ilk defa dışarıdan yapılacak herhangi bir siber saldırı ile iş faaliyetlerinin tamamen durma noktasına gelme riskiyle karşılaştığını anlattı. Artan tehditler ve veri ihlalleri maliyetini önlemek adına şirketlerin siber saldırılara karşı güvenlik harcamalarını artırırken, siber risk sigortalarına olan talepte bir artış meydana geldiğini belirten Benli, şöyle devam etti; “Şirketler siber saldırıların neden olacağı iş durması risklerinin yanı sıra bireysel sigortalılar da maddi olmayan varlıklarını ve kişisel verilerini korumak amacıyla siber risk sigortası talep etmeye başladı. Gelişen teknolojinin getirmiş olduğu bu yeni riske ilişkin algının önümüzdeki dönemde de artarak devam etmesi ürün çeşitliliğine ve teminat sunan sigorta şirketi sayısına yansıyacaktır.”
Benli, 2021 yılında gelişmesini bekledikleri alanlarda arasında tarım sigortası, işsizlik sigortası ve alacak sigortasının da yer aldığını açıkladı. “İklim değişikliği kaynaklı olağanüstü hava olaylarındaki artışlar, bireysel sigortalar yanında tarım sigortalarında da önemli bir penetrasyon artışına ve parametrik sigorta; gelir koruma sigortası gibi tüketici ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünlerin kurgulanmasına neden olacak” diyen Benli, salgın hastalık ve sokağa çıkma kısıtlamalarının; çalışanların işsizlik sigortasına yönelik talebinde de artışa neden olacağını söyledi. Benli, salgın döneminde reel sektörün özellikle finansal sigortalara ihtiyacında artış olduğuna işaret ederek; “Alacak sigortasına yönelik talebin, Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın kapsamının genişletilmesinin de etkisiyle 2021 yılında da artarak devam etmesi beklenmektedir.
TSB Başkanı Atilla Benli, salgın döneminin, reel sektörde ve hizmet sektöründeki etkileri göz önüne alındığında tasarrufun öneminin arttığını kaydetti. “Bireysel Emeklilik Sistemi’nin sürdürülebilir büyümesinin desteklenmesi için sayısı 20 milyonu aşan 18 yaş altı kesimin sisteme dahil edilebilmesini sağlayacak düzenlemenin yapılması önemli bir adım olacaktır” diyen Benli, şu açıklamayı yaptı; “Yeni bir hedef kitle sağlayacak 18 yaş altı kesimin BES’e dahil edilmesi; ve BES’te dijitalleşmenin artırılmasının yanı sıra 2021 yılı ajandamızda yer alan ulusal tasarrufların artırılması ve bu amaçla; BES’in geliştirilmesi için üst politika metinlerinde de yer alan otomatik katılım uygulamasının revizyonu ile Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine geçiş; dövizli BES uygulaması; BES birikimlerinin teminat gösterilmesine imkân sağlanması veya kısmi çekiş hakkı verilmesi’ gibi düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.”’
Benli, TSB olarak hayat sigortalarında 2021 gündeminde olacak konuları şöyle aktardı; “Strateji Programı kapsamındaki çalışma gruplarımız ve ilgili komitelerimizle hayat branşında; kredi bağlantılı sigortaların yanı sıra birikimli hayat ürünlerinin gelişmesi, hayat sigortalarında ürün çeşitliliğinin ve penetrasyonun artırılması amacıyla çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalara İlişkin mevzuat, Türk Ticaret Kanunu’nun Hayat Sigortalarına İlişkin Maddelerinde ihtiyaç duyulan düzenlemelere ilişkin çalışmalar yaptık, önerilerimizi otoriteyle paylaştık. Hayat sigortalarında, eğitim sigortası, yıllık gelir sigortası, uzun süreli bakım sigortası gibi ürünlerin geliştirilmesi gündemimizde yer alacak.”
Salgının başlangıcında, sigorta şirketlerinin poliçelerde salgın hastalık riskini kapsam dışı tutmalarına ve bu risk için prim almamış olmalarına rağmen; Covid-19 tedavisi giderlerini ödeme kararlarını kamuoyu ile paylaştığını hatırlatan Benli; “Bu kapsamda, fark ücreti ve tedavi giderleri sektörümüz tarafından jest uygulaması kapsamında karşılanmakta olup 15 Aralık 2020 tarihi itibarıyla; sağlık sigortaları kapsamında gerçekleşen tazminat tutarı yaklaşık 105.9 milyon TL’ye ulaşmıştır. 2020 yılı kasım ayı sigortalı adetlerine bakıldığında; tamamlayıcı sağlık sigortalısının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25 oranında artarak 1 milyon 573 bin 665 kişiye; özel sağlık sigortalı sayısı ise hemen hemen aynı seviyede kalarak 2 milyon 283 bin 769’a ulaştığı görülmektedir.” dedi.