Aralarında Gulf, Ray, Quick, Ankara ve Magdeburger’in de yer aldığı 13 sigorta şirketi için uçtan uca çözümler sunan SFS Danışmanlık, önümüzdeki dönemde dijitalleşme projelerine ağırlık verecek, InsurTech alanında büyüyecek. İklim değişikliği, “yeşil ekonomi” gibi konularda sigortacılık yazılımları geliştirmeyi planlayan şirket, yurtdışı faaliyetlerini de yeniden canlandıracak… 1992’de iki mühendis arkadaş tarafından istanbul’da kurulan SFS (Strategic Functional Systems) Yazılım ve Danışmanlık, sektörde 30’uncu yılını kutlamaya hazırlanıyor. Kendini “yazılım geliştirme, danışmanlık ve bilgi teknolojileri şirketi” olarak tanımlayan SFS, sadece sigorta sektörüne yönelik çözümler sunuyor. Şirket, İstanbul Teknik Üniversitesi Teknokent içerisinde yer alan genel merkezinde ve Ar-Ge ofislerinde faaliyetlerini sürdürüyor. SFS Yazılım ve Danışmanlık Genel Müdürü Murat Atıcı, “Tüm sigorta yaşam döngüsünü ve ekosistemini destekleyen bulut temelli uçtan uca sigortacılık yazılım ve işbirliği ağ sistemlerinin lider tedarikçisi konumundayız. Çözümlerimiz tüm sigorta branşlarının faaliyet süreçlerine ve iş akışlanna uyum sağlamak, destek olmak için gerekli esnekliği sağlıyor” diyor. Murat Atıcı ile SFS’nin sigorta sektörüne sunduğu çözümleri, şirketin gelecek plan ve hedeflerini konuştuk… SFS, sigorta şirketleri için hangi ürün ve hizmetleri sağlıyor? Köklü bir yazılım şirketiyiz. 30 yıllık sigortacılık ve teknolojik birikimimizle uçtan uca tüm ihtiyaçlan karşılayan yazılım ürünleri geliştiriyoruz. Dinamik ürün yapımız, sigortacılık konusunda uzmanlaşmış insan kaynağımız, güncel ve çözüm odaklı teknolojilerimizle fark yaratan sigortacılık yazılımlan ve proje bazlı uygulamalar geliştiriyoruz. Sigortacılık sektöründe tercih edilmemizin başlıca nedenlerinden biri, kullanıcılara yazılım dili kullanmadan uyarlama yapma imkanı sunmamız. Bu hizmetle sigorta şirketlerine, SFS’ye ihtiyaç duymadan da çok hızlı sigortacılık ürünleri geliştirme imkânı veriyoruz. Tüm ürünlerimizi uçtan uca ve döneme uygun teknolojiyle, gelecek dönemlerde de teknolojik değişimlere yüksek adaptasyon sağlayacak şekilde üretiyoruz. Sigorta şirketlerine, yazılıma müdahale etmeden, kendilerinin de kullanıcı dostu arayüzlerle kişiselleştirebileceği çözümler sunuyoruz. Tüm işlemlerimizde kullanıcı deneyimine ve güvenliğine yüksek önem veriyoruz. Ek olarak, her zaman ve her yerde söylediğimiz “Tek yerde tanımla, her yerde kullan” prensibiyle değişiklik yönetimini, pazara giriş ve adaptasyonunu çevik tutmak istiyoruz. Çevikliği sağlarken de kişisel verilerin korunumu ve bilgi güvenliğini ön planda tutuyoruz. Salgın sektörü ve dolayısıyla SFS’nin faaliyetlerini nasıl etkiledi? Salgının ilk döneminde daralan sigorta şirketleri, bu yıl yeniden büyüme atağına geçti. SFS olarak bu dönemde şirketlerin büyümesine güçlü katkı sağladık. Türkiye’nin önde gelen 13 sigorta şirketine yazılım temin ediyor, bilişim ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Geliştirdiğimiz ürünleri sigorta şirketlerine rekabet avantajı sağlayacak çözümler haline getiriyoruz. Öyle ki SFS’nin hizmet verdiği sigorta şirketleri, bu yılın ilk 8 ayında prim üretimlerini ortalama yüzde 20 artırarak sektör ortalamasının üzerinde büyüdü. Dijitalleşmeyle birlikte sektördeki değişim dönüşüm de hız kazandı. Bu konudaki stratejinizi öğrenebilir miyiz? Sigortacılığın yazılım ihtiyacı olan her alanında varız. Sektörde dijitalleşme deyince akla hemen son dönemlerin popüler girişimleri InsurTech’ler geliyor. Bizim de bu alanda büyüme hedefimiz var. Sigorta sektöründeki dijital dönüşüm çok önemli. Dijitalleşme müşterilere daha hızlı çözümler üretebilecek bir alan sağlıyor. Aynca sigorta sektöründe artık her şey yazılıma dönüştü. Poliçe yönetimi, hasarın tespiti ve hasann karşılanması, her şey yazılımla yapılıyor. Sektörle ilgili her gelişmenin, her yeniliğin yazılımla ilgili bir tarafı mutlaka var. Yazılım her sektörün olduğu gibi sigortacılığın da beyni konumunda. Risk yönetimden müşteri ilişkilerine kadar her şey yazılımla ilgili. Nasıl ki DASK yazılımı yapıyorsak bu konularda da yazılım yapıyoruz. Örneğin, tarım sigortacılığı yazılımında uzmanız… Bunlar bilindik, klasik sigortacılık yazılımları. Sektörde rutin dışı yazılım ihtiyacı da yok mu? Elbette var ve SFS olarak bu alanlara da hazırlıklıyız, iklim değişikliğinin sebep olduğu hasarlarla ilgili gelişmeler var örneğin. iklim değişikliği nedeniyle insanlann ve şirketlerin basma gelen risklerle İlgili yazılımlanmız olacak. Afetlere dayanıklı yaşam şekli nasıl oluşturulur, sigortacılık buna nasıl adapte olmalı ve neresinde yer almalı gibi sorulara kafa yoruyoruz. Yurtdışında özellikle Avrupa’da “yeşil ekonomi” ile birlikte iklim değişikliklerine bağlı hasarlann nasıl yönetildiğini, primlerin nasıl fıyatlandığmı, risklerin nasıl yönetildiğini araştırıyoruz. Yazılımlarınızın Türkiye dışında da kullanıldığını biliyoruz. Gündemde yeni bir yurtdışı açılımı da var mı? Bir süredir 2023 ve 2025 hedeflerimiz üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki 3 yılda özellikle yeni nesil teknolojilere ve dijital sigortacılık çözümlerine daha fazla odaklanarak yurtiçindeki pazar payımız büyütmeyi hedefliyoruz. Sigortacılık sektöründe lider teknoloji şirketi olmayı amaçlıyoruz. Bunları yaparken bir yandan da yurtdışında yeni projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Çözüm ve hizmetlerimizi sadece ülkemiz değil geçmişte olduğu gibi yurtdışı pazarlarda da sigorta ekosistemine sunmak istiyoruz. Daha önceki yıllarda Hindistan ve Azerbaycan’da yaptığımız projelere ek olarak bu dönemde öncelikle Orta Asya, Körfez ve Balkan ülkelerini hedefliyoruz. Bu arada halen devam ettirdiğimiz bir de Kıbns projemiz bulunuyor.
