Türkiye Sigorta Birliği’nin düzenlediği ve bir gün süren “Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı”nda sektör bütün yönleriyle ele alındı.
Çalıştay kapsamında düzenlenen “Dağıtım Kanalları Durum Değerlendirmesi, Sektörün Gelişimine İlişkin Çözüm Önerileri, Reel Sektör Beklentileri” panelinin moderatörlüğünü Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Genç yaptı. Panelde SAİK Başkanı Levent Korkut, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkan Ateş Çeber, TOBB Daire Başkanı Ozan Acar, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı ve Kefalet Sigortaları Yurtdısı Uygulamaları Uzmanı Meltem Bebekoğlu sektöre ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Sigortacı ve sigortalı arasında kazan – kazan ilişkisi kurulmasının önemine dikkat çeken İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, önemli olanın hasarı ödemek değil, önlemek olduğunu vurgulayarak sigortalama sürecinde olası hasara karşı önlemler önermek ve primi buna göre ayarlamak gerektiğini söyledi. Türk sigorta sektörünün gelişimi için yenilikçi ürünler ve bakış açıları da öneren Özhamaratlı, “Kiralama sırasında verilen depozito da kira sigortası olarak sisteme kazandırılabilir. Mülk sahiplerinin depozitoyu zarfla almaması ve ödemenin sigorta şirketlerine yapılması sağlanabilir. İngiltere’de bu sistem var.”diye konuştu.
Teknoloji kullanmayan şirketler sektörün dışında kalabilir.
Sigorta sektörünün hem bireysel tarafta hem kurumsal tarafta henüz ulaşamadığı geniş bir kesim olduğunu hatırlatan Acar, “Sektörün dışından bir girişim teknolojiyi kullanarak bu kesime ulaşırsa sektörün mevcut oyuncularını sektör dışında bırakabilir. Bu nedenle sigorta sektörünün teknolojiyi kullanarak bu kitlelere ulaşması çok büyük önem taşıyor” dedi.
Çalıştay kapsamında düzenlenen “Dağıtım Kanalları Durum Değerlendirmesi, Sektörün Gelişimine İlişkin Çözüm Önerileri, Reel Sektör Beklentileri” panelinin moderatörlüğünü Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Genç yaptı. Panelde SAİK Başkanı Levent Korkut, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkan Ateş Çeber, TOBB Daire Başkanı Ozan Acar, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı ve Kefalet Sigortaları Yurtdısı Uygulamaları Uzmanı Meltem Bebekoğlu sektöre ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kefalet sigortasının bir nevi gayri nakdi kredi olduğunu ve en gelişmiş ülkelerde bile henüz çok niş bir pazar olduğunu vurgulayan Meltem Bebekoğlu şunları ifade etti:
“SFAA (The Surety & Fidelity Association of America) verilerine göre 2017’de toplam prim üretimi 6,2 milyar dolar olmuş. Ancak likidite daralması ve sermaye yeterlilik oranlarındaki artışla birlikte kefalet sigortası büyüme ivmesini sürdürecek. Bu büyüme bankacılık sektörünü de geliştirecek. Bankaların gayri nakdi kredi için ayırması gereken bir karşılık var. Firmalar gayri nakdi kredi yerine kefalet sigortası tercih ederse bankalar daha kârlı olan nakdi kredilere ağırlık verebilecek. BDDK verilerine göre Türkiye’de Eylül 2018 itibariyle 889 milyar TL’lik bir gayri nakdi kredi büyüklüğü var. Ayrıca 800 milyar TL’lik potansiyele sahip bina tamamlama sigortasını da hesaba katınca kefalet sigortalarının Türkiye’deki büyüme fırsatının çok yüksek olduğunu görüyoruz.”Sigortacı ve sigortalı arasında kazan – kazan ilişkisi kurulmasının önemine dikkat çeken İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, önemli olanın hasarı ödemek değil, önlemek olduğunu vurgulayarak sigortalama sürecinde olası hasara karşı önlemler önermek ve primi buna göre ayarlamak gerektiğini söyledi. Türk sigorta sektörünün gelişimi için yenilikçi ürünler ve bakış açıları da öneren Özhamaratlı, “Kiralama sırasında verilen depozito da kira sigortası olarak sisteme kazandırılabilir. Mülk sahiplerinin depozitoyu zarfla almaması ve ödemenin sigorta şirketlerine yapılması sağlanabilir. İngiltere’de bu sistem var.”diye konuştu.
Teknoloji kullanmayan şirketler sektörün dışında kalabilir.
KOBİ’lerin sigorta kullanım alışkanlıklarını ölçtükleri araştırmanın sonuçlarına değinen TOBB Daire Başkanı Ozan Acar şunları söyledi:
“Paket sigorta yaptıran KOBİ’lerin oranı yüzde 37 çıkıyor. Burada daha gidilecek bir yol var. Araştırmanın en çarpıcı sonucu şuydu: Bir hasarla karşılaştığın zaman sonrasında sigorta paketini değiştiriyor musun diye sormuşuz. Yüzde 44’ü evet demiş. Demek ki doğru paketi almamış. Burada aksayan bir taraf var, buna dikkat etmek gerekiyor. Doğru poliçe ve memnuniyet penetrasyon artışını olumlu etkileyecektir.”Sigorta sektörünün hem bireysel tarafta hem kurumsal tarafta henüz ulaşamadığı geniş bir kesim olduğunu hatırlatan Acar, “Sektörün dışından bir girişim teknolojiyi kullanarak bu kesime ulaşırsa sektörün mevcut oyuncularını sektör dışında bırakabilir. Bu nedenle sigorta sektörünün teknolojiyi kullanarak bu kitlelere ulaşması çok büyük önem taşıyor” dedi.